Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, "Terörsüz Türkiye" sürecinde dikkat çekici bir öneri sundu. Uçum, sürecin desteklenmesi amacıyla geçici ve özel bir kanun çıkarılabileceğini belirtti. Bu öneri, çözüm sürecine yeni bir soluk getirebilir mi?

Terörsüz Türkiye'ye Geçiş Süreci

Uçum, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Terörsüz Türkiye'ye geçiş süreci"nin detaylarını ele aldı. Sürecin anlamı, işlevi ve ihtiyaçları hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Uçum, bu sürecin tamamlanmasının ardından demokratik siyaset alanının genişlemesinin ve derinleşmesinin, bir reform aşaması olarak daha etkili bir şekilde devreye gireceğini vurguladı. Bu geçiş sürecinin en önemli özelliğinin ise bu aşamaya hazırlık olduğunu ifade etti.

Uçum'un açıklamalarından satır başları:

• Ülke Liderimiz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1 Ekim 2024 günü TBMM’nin yasama yılı açılışında vurguladığı yeni paradigma ile büyük bir tecrübeye ve bilgeliğe sahip Sayın Bahçeli’nin öncü hamleleriyle ‘geçiş süreci’ 2024 Ekim ayında bir devlet politikası olarak resmen başladı.
• Öcalan’ın 27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı geçiş süreci pratiğinde büyük ve tarihi adımlardan biri oldu.

Öcalan'ın Çağrısının Önemi

Uçum, Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat 2025 tarihli çağrısının, geçiş süreci açısından büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Bu çağrının temel özelliklerini şu şekilde sıraladı:

• Çağrının temel özelliği: Nesnel gerçekliğe uygun olmadığı için statü taleplerinden tümden vazgeçilmesidir.
• Çağrının temel amacı: Devlet ve toplumla bütünleşmedir. Tek devlet ve tek ulus yaklaşımı çağrının omurgasıdır.
• Çağrının kapsamı: PKK’nın Suriye dahil bölgedeki ve Avrupa’daki tüm unsurları ve ilişkileri kapsamdadır.
• Çağrıda mücadele yöntemi: Demokratik siyaset olarak benimsenmiştir. Başka hiç bir yol meşru kabul edilmeyecektir.
• Çağrının perspektifi: Daha ileri bir demokrasiye ulaşmak için siyaset üretmek olarak belirlenmiştir.

Geçiş Süreci Kanunu: Neler Bekleniyor?

Uçum, gündeme gelen geçiş süreci kanunu önerisinin geniş bir kabul gördüğünü belirtti. Bu kanunun, geçişte ihtiyaç duyulan toplumsal ve ekonomik hayata katılım, bütünleşme hukuku, ceza ve infaz hukuku ile sosyal hukuk konularını kapsaması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, bu kanunun ivedilikle ve olabildiğince geniş bir mutabakatla çıkmasının son derece önemli olduğunu vurguladı. Uçum, geçiş süreci kanununun Anayasaya aykırı olmaması, milli hassasiyetlere ve kırmızı çizgilere uygunluğunun tartışma dışı olduğunu da sözlerine ekledi.

Mehmet Uçum'un bu açıklamaları, Türkiye'nin terörle mücadelesinde yeni bir sayfa açabilir. Önerilen kanunun hayata geçirilmesiyle, terör örgütleriyle bağlantılı kişilerin topluma yeniden kazandırılması ve demokratik süreçlere katılımı kolaylaşabilir. Ancak, bu süreçte milli hassasiyetlerin ve hukukun üstünlüğünün korunması büyük önem taşıyor. Bu kanunun, toplumun farklı kesimlerinin beklentilerini karşılayacak şekilde hazırlanması, sürecin başarısı için kritik bir faktör olacak.