AK Partili vekillerden İBB iddianamesine yönelik sert eleştiriler geldi. İktidar kulislerinde konuşulanlara göre, milletvekilleri iddianamenin "400 sanıklı" yapısını ve dosyadaki çelişkileri hedef aldı. Vekiller, bu kadar karışık ve sorunlu bir dosyanın Yargıtay'dan dönmesine kimsenin şaşırmaması gerektiğini vurguladı.

İddianameye Yönelik Eleştiriler

AK Parti kulislerinde konuşulanlara göre, milletvekilleri İBB iddianamesini çeşitli açılardan eleştirdi. İddianamenin çok sayıda sanığı içermesi ve dosyadaki çelişkilerin mahkeme aşamasında ortaya döküleceği belirtildi. Vekiller, Yargıtay'ın bağımsız ve hukuku önceleyen bir kadroya sahip olduğunu vurgulayarak, dosyanın bu aşamadan dönme ihtimaline dikkat çekti.

Bir iktidar mensubu siyasetçi, İBB iddianamesindeki çelişkileri ve dosyanın kalabalık olmasını bir Kürtçe atasözüyle eleştirdi: "Biri kavgada büyük taşa yönelirse atma niyeti olmadığı anlaşılır…" Bu sözlerle, iddianamenin içeriğindeki karmaşıklığa ve asıl amacın farklı olduğu yönündeki şüphelere işaret edildi.

Hukukçu vekillerin iddianameye ilişkin yorumları ise şu şekilde oldu:

• "400 sanıklı iddianame olmaz."
• "Dosyadaki tüm çelişkiler ve yanlışlar mahkeme aşamasında ortaya dökülecek."
• "Bu kadar karışık ve sorunlu dosya hazırlandığına göre, kimse Yargıtay’dan dönmesine şaşırmaz."
• "Yargıtay ekibi, İstanbul kadrosundan farklı olarak, bağımsız, hukuku önceleyen makul bir kadrodan oluşuyor."

İddianamenin Amacı Tartışması

İddianameye farklı açılardan bakan siyasetçiler, amacın Ekrem İmamoğlu ve ekibini siyasetin dışına itmek olduğu görüşünde birleşiyor. Dosyanın içeriğindeki karmaşıklık ve abartılı cezalar, bu düşünceyi destekler nitelikte. Suç iddiası görülen konulara odaklanmak yerine, dosyayı zayıflatacak başka konuların dahil edilmesi, dikkat dağıtılmak istendiği izlenimini uyandırıyor.

Siyasi Etkileri ve Sonuç

AK Partili vekillerin İBB iddianamesine yönelik bu sert eleştirileri, davanın seyrini ve siyasi etkilerini daha da önemli hale getiriyor. İddianamenin Yargıtay aşamasında nasıl bir sonuç vereceği ve siyasi arenada nasıl yankı uyandıracağı merakla bekleniyor. Bu süreç, hem İBB yönetimi hem de Türkiye siyaseti açısından kritik bir dönemeç olabilir.