Hürriyet yazarı Hande Fırat, ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara arasındaki Beyaz Saray görüşmesinin perde arkasını araladı. Görüşmede Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın da yer alması, sadece Suriye değil, tüm Ortadoğu'nun geleceği için önemli sinyaller verdi. Fırat'ın yazısı, görüşmenin detaylarını ve Türkiye'nin bu süreçteki kritik rolünü gözler önüne seriyor.

Fidan Neden Washington'a Davet Edildi?

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Washington'a davet edilmesi, görüşmenin en dikkat çekici detaylarından biriydi. Fırat'ın aktardığı bilgilere göre, davetin ardında yatan sebepler oldukça önemliydi. Suriye'nin IŞİD'le mücadele koalisyonuna katılımıyla ilgili görüşmelerde, Fidan'ın da imza törenine katılması planlanmıştı. Ancak davetin asıl sebebi, Türkiye'nin 2014'te Gazze'de öldürülen İsrailli askerin cenazesinin bulunmasındaki rolüydü. Türkiye'nin Hamas ile olan ilişkileri sayesinde cenazenin İsrail'e ulaştırılması, Amerika tarafından takdirle karşılanmıştı.

Fidan'ın Washington'daki temasları sadece bununla sınırlı kalmadı. Şara-Trump görüşmesi esnasında Oval Ofis'e davet edilen Fidan, burada kritik sorularla karşılaştı:

• Trump, Suriye'nin güneyindeki gelişmeler üzerine Fidan'a doğrudan "İsrail ile bu işi nasıl çözeceksiniz?" sorusunu yöneltti.
• Fidan, Suriye'nin toprak bütünlüğünün önemine vurgu yaparak, "İsrail'in politikaları hem sizin sorunlarınızı hem bizim sorunlarımızı çözmeyi engelliyor" cevabını verdi.

Bu diyalog, Washington'da ilk kez bu kadar açık bir şekilde dile getirilen bir mesaj niteliğindeydi.

Gazze ve Hamas Gündemdeydi

Fidan'ın Oval Ofis'teki temaslarında Gazze de önemli bir yer tuttu. Trump, Hamas'ın silah bırakması konusunu gündeme getirdi. Fidan'ın cevabı ise Ankara'nın duruşunu net bir şekilde ortaya koydu: "İşgal sürdüğü sürece bu tartışma havada kalır. Ayrıca İsrail ateşkesi ihlal ediyor." Bu sözler üzerine Trump'ın, "Bunları Bibi ile konuşacağım" dediği aktarıldı.

Suriye Geçici Cumhurbaşkanı Şara da, toplantının Suriye sahasıyla ilgili bölümünde Fidan'dan SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonu konusundaki son gelişmeleri Trump'a aktarmasını istedi. Fidan, dosyayı tüm detaylarıyla anlatırken, Trump'ın CENTCOM ve Tom Barrack'ı görevlendirerek SDG üzerinde entegrasyon için gerekli girişimlerin yapılmasını istediği belirtildi.

Trump'tan Türkiye ve Erdoğan'a Övgü

Trump, Beyaz Saray'daki toplantıda sözü Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a getirerek şu ifadeleri kullandı: "Filistin'de de, Ukrayna–Rusya'da da Erdoğan'ın çok yardımı oldu. Hakan Fidan zor, patronu da zor ama ikisini de seviyorum." Bu sözler, ABD Başkanı'nın Türkiye'nin bölgesel sorunların çözümündeki rolüne verdiği önemi gösteriyor.

Hande Fırat'ın yazısı, Trump-Şara görüşmesinin sadece bir Suriye meselesi olmadığını, aynı zamanda Ortadoğu'nun geleceğine dair önemli ipuçları taşıdığını ortaya koyuyor. Türkiye'nin bu süreçteki aktif rolü ve Dışişleri Bakanı Fidan'ın kritik temasları, bölgedeki dengelerin yeniden şekillenmesinde etkili olabilir.