Şamil Tayyar'dan DEM'e Bomba! "PKK'dan Önce..." Şok Sözler!
Aktüel

Şamil Tayyar'dan DEM'e Bomba! "PKK'dan Önce..." Şok Sözler!


08 October 20255 dk okuma6 görüntülenmeSon güncelleme: 08 October 2025

AK Partili Şamil Tayyar, DEM Parti'nin Meclis Grup Toplantısı'nda atılan sloganlara sert tepki gösterdi. Tayyar, "PKK'dan önce DEM'in 'silahları' bırakması gerekiyor" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, siyaset arenasında büyük yankı uyandırdı.

Meclis'te 'Apo' Sloganları Gerginliği Tırmandırdı

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit'in konuşması sırasında atılan "Biji Serok Apo" sloganları, Meclis'te tansiyonu yükseltti. Bu durum, AK Partili Şamil Tayyar'ın sert tepkisine neden oldu. Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Meclis çatısı altında ülkenin doğusunun ‘Kürdistan’ diyerek ayrıştırılması, Öcalan için bölücü sloganlar atılması, olmadı" ifadelerini kullandı.

Tayyar'ın açıklamaları şu şekilde devam etti:

  • "Toplumun sinir uçlarına dokunarak, ayrıştırarak barış iklimi oluşturulmaz."
  • "Anlaşılan, terör örgütü PKK’dan önce DEM’in ‘silahları’ bırakması gerekiyor."

Şamil Tayyar'dan Çözüm Süreci Eleştirisi

Şamil Tayyar, çözüm sürecine ilişkin de eleştirilerde bulundu. "Hani deniyor ya, çözüm sürecini akamete uğratacak ifadelerden uzak durun. Duruyoruz, sabırla. Dileğimiz; terörün bitmesi, kardeşlik hukukunun tesis edilmesi. Bakıyorum, başından beri sürece ilişkin en tehdit edici tavır, DEM’den geliyor" dedi.

Tayyar, Meclis'teki olaylara ilişkin gelen yoğun mesajlar üzerine yazma ihtiyacı duyduğunu belirtti ve ekledi: "Meclis çatısı altında ülkenin doğusunun ‘Kürdistan’ diyerek ayrıştırılması, Öcalan için bölücü sloganlar atılması, olmadı. Toplumun sinir uçlarına dokunarak, ayrıştırarak barış iklimi oluşturulmaz."

Siyasi Arenada Yeni Bir Kriz mi?

Şamil Tayyar'ın bu sert çıkışı, siyasi arenada yeni bir tartışma başlattı. DEM Parti'den henüz bir yanıt gelmezken, bu durumun siyasi dengeleri nasıl etkileyeceği merak konusu. Tarafların önümüzdeki günlerde yapacağı açıklamalar, meselenin seyrini belirleyecek gibi görünüyor. Bu gerginlik, Türkiye'nin iç siyasetinde yeni bir sayfa açabilir ve farklı siyasi aktörlerin pozisyonlarını yeniden değerlendirmesine neden olabilir.