Kızılay'ın 2024 yılı faaliyet raporu, afet durumlarındaki çadır ve yemek stoku kapasitesiyle ilgili endişe verici verileri ortaya koydu. Özellikle İstanbul gibi büyük bir metropolde yaşanabilecek olası bir afette mevcut stokların yetersiz kalabileceği belirtiliyor. Bu durum, afetlere hazırlık konusunda daha kapsamlı önlemler alınmasının gerekliliğini gözler önüne seriyor.
Kızılay'ın Afet Depolarındaki Durum Ne?
Rapora göre, Kızılay'ın ülke genelindeki afet depolarında 98 bin 135 kişiye yetecek sayıda barınma çadırı bulunuyor. Yemek kapasitesi ise 1 milyon 18 bin kişiyi doyurabilecek düzeyde. Ancak, nüfusu yaklaşık 20 milyon olan İstanbul gibi bir şehirde yaşanabilecek büyük bir depremde bu rakamların yetersiz kalacağı öngörülüyor.
- Çadır Kapasitesi: 98.135 kişi
- Yemek Kapasitesi: 1.018.000 kişi
- İstanbul Nüfusu: Yaklaşık 20 milyon
Bu durum, Kızılay'ın afetlere hazırlık stratejilerini gözden geçirmesi ve özellikle büyük şehirlerdeki stok kapasitesini artırması gerektiğini gösteriyor. Ayrıca, gönüllü sayısının artırılması ve afet bilincinin yaygınlaştırılması da büyük önem taşıyor.
Geçmişte Yaşanan Tartışmalar ve İstifalar
Hatırlanacağı üzere, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Kızılay'ın bir yardım kuruluşuna çadır sattığı iddiaları gündeme gelmişti. Bu durum büyük tepkilere yol açmış ve dönemin Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın istifasına neden olmuştu. Kınık, TBMM Deprem Araştırma Komisyonu'nda yaptığı açıklamada, deprem bölgesine 130 bin 271 çadır sevk edildiğini belirtmişti. Ancak, Kızılay'ın 2023 Faaliyet Raporu'nda deprem bölgesine gönderilen toplam çadır sayısının 97 bin 957 olduğu açıklanmıştı. Bu çadırların 46 bin 238'i kurum stoklarından, 51 bin 674'ü ise bağış yoluyla temin edilmişti.
Olası Bir İstanbul Depremi Senaryosu
Uzmanlar, İstanbul'da büyük bir deprem olasılığının yüksek olduğunu ve bu durumun ciddi sonuçlar doğurabileceğini sürekli olarak vurguluyor. Böylesi bir senaryoda, Kızılay'ın mevcut çadır ve yemek kapasitesi, ihtiyaç duyulanın çok altında kalabilir. Bu nedenle, Kızılay'ın İstanbul'daki stoklarını artırması, lojistik planlarını geliştirmesi ve gönüllü sayısını artırması hayati önem taşıyor.
Afet yönetimi sadece devletin değil, tüm toplumun sorumluluğundadır. Bireyler olarak bizler de afet bilincini artırmalı, afet çantalarımızı hazırlamalı ve Kızılay gibi kuruluşlara destek olmalıyız. Unutmayalım ki, hazırlıklı olmak hayat kurtarır.