İstanbul denildiğinde akla ilk gelen doğal afetlerden biri depremdir. Genellikle Marmara Denizi'ndeki fay hattı deprem riskiyle anılsa da, uzmanlar İstanbul için kuzey bölgesinden gelen bir tehlikeye dikkat çekiyor: Karadeniz fay hattı.
Karadeniz Fay Hattı: Istıranca Fayı
Batı Karadeniz'de yer alan Istıranca fayı, geçmişte de deprem üretmiş bir fay hattı olarak biliniyor. 1923 yılında 5,3 büyüklüğünde bir deprem üreten bu fay hattının gelecekteki potansiyeli İstanbul için önemli bir risk oluşturuyor. Marmara depremi beklentisi sürerken, Karadeniz'deki bu fay hattının göz ardı edilmemesi gerekiyor.
İstanbul'un Kuzeyindeki Deprem Riski
İstanbul sadece güney bölgesindeki Marmara fay hattı ile değil, kuzeyindeki Karadeniz fay hattı ile de deprem tehdidi altında. Uzmanlar, Istıranca fayının hareketliliğinin yakından takip edilmesi gerektiğini vurguluyor. Bu fay hattında yaşanacak bir deprem, İstanbul'da ciddi hasarlara yol açabilir. Bu nedenle, deprem hazırlıklarının sadece Marmara odaklı değil, daha geniş bir perspektifle ele alınması büyük önem taşıyor.
Türkiye'deki Diğer Aktif Fay Hatları ve Deprem Gerçeği
Türkiye, Alp-Himalaya deprem kuşağında yer alması nedeniyle aktif fay hatları üzerinde bulunmaktadır. Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF) ve Batı Anadolu Fay Hattı (BAF) ülkenin en önemli fay hatlarıdır. Bu fay hatları üzerinde meydana gelen depremler, Türkiye'nin jeolojik yapısının bir gerçeği olarak kabul edilmelidir. Deprem riskini azaltmak için yapısal önlemlerin alınması, bilinçlendirme çalışmalarının yapılması ve kentsel dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır.
- Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF): Türkiye'nin en uzun ve en aktif fay hattıdır.
- Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF): Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde etkili olan bir fay hattıdır.
- Batı Anadolu Fay Hattı (BAF): Ege Bölgesi'nde yer alan ve birçok küçük faydan oluşan bir sistemdir.
İstanbul'un deprem gerçeğiyle yüzleşmesi ve gerekli önlemleri alması, olası bir felaketin etkilerini en aza indirebilir. Karadeniz fay hattının potansiyel riskleri de göz önünde bulundurularak, kapsamlı bir deprem stratejisi oluşturulmalıdır. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, önlemsizlik öldürür.