
İmamoğlu'ndan Şok Beyaz Toros İtirafı! Savcı Ne Dedi?
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevi'nden Medyascope'a yaptığı açıklamalarla gündeme bomba gibi düştü. İmamoğlu, CHP lideri Özgür Özel'in gündeme getirdiği ve masasında "Beyaz Toros" bulundurduğu iddia edilen savcıyla ilgili çarpıcı bir itirafta bulundu. İmamoğlu, o savcının kendisinin ifadesini alan kişi olduğunu ve aralarında geçen diyaloğu ilk kez anlattı.
İmamoğlu'nun Şoke Eden Savcı Anısı
İmamoğlu, ifadesi bittikten sonra savcının kendisine dönerek, "Sayın Başkan, kusura bakmayın. Yarın siz cumhurbaşkanı olursunuz, masanın bu tarafına siz oturursunuz. Ben diğer tarafa geçerim, o zaman da siz bizi yargılarsınız" dediğini aktardı. Bu sözler karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen İmamoğlu, savcıya sert bir şekilde cevap verdiğini belirtti.
İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle devam etti:
"Bu nasıl bir söz böyle, savcı bey, benim sizi yargılamak için mi Cumhurbaşkanı olacağımı düşünüyorsunuz? Siz kim, biz kim? Neyin tarafıyız? Biz bu ülkeye adalet gelsin diye uğraşıyoruz. Çok yazık."
İmamoğlu, bu olayın kendisinde büyük bir hayal kırıklığı yarattığını ve Türkiye'de hukukun nasıl bir noktaya geldiğini gözler önüne serdiğini ifade etti.
Özgür Özel'in Beyaz Toros İddiası ve Soruşturma
CHP lideri Özgür Özel, daha önce İBB operasyonlarında görevli bir savcının masasına "Beyaz Toros" koyarak insanları tehdit ettiğini iddia etmişti. Bu iddialar üzerine Özel hakkında soruşturma başlatılmıştı. İmamoğlu'nun bu açıklamaları, Özel'in iddialarını doğrular nitelikte.
CHP de İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve İstanbul Adliyesi'nde görevli savcılar hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) suç duyurusunda bulundu.
Beyaz Toros'un Sembolik Anlamı
Beyaz Toros, Türkiye'de 1990'lı yıllarda faili meçhul cinayetlerle özdeşleşmiş bir sembol haline gelmiştir. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanan olaylarda sıkça kullanılan bu araç, devletin karanlık yüzünü temsil etmektedir. Bir savcının masasında Beyaz Toros bulundurması, bu nedenle büyük tepki çekmektedir.
Ekrem İmamoğlu'nun bu açıklamaları, Türkiye'deki yargı sistemine olan güveni bir kez daha sorgulatıyor. Bir savcının tarafsızlığını yitirerek siyasi bir figür gibi davranması, hukukun üstünlüğü ilkesine büyük bir darbe vuruyor. İmamoğlu'nun bu konudaki kararlılığı ve adalet arayışı, kamuoyunda büyük destek görüyor.
Bu vahim iddialar, Türk yargısının içinde bulunduğu durumu gözler önüne seriyor. Adaletin tecelli etmesi ve bu türden olayların bir daha yaşanmaması için yetkililerin ivedilikle harekete geçmesi gerekiyor.