
Doğurganlık Krizine Yoksulluk Yanıtı: Bakan Göktaş'tan Sert Cevap!
TBMM'de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında doğurganlık oranındaki düşüş tartışması yaşandı. Muhalefet milletvekilleri, düşüşün temelinde yatan nedenin yoksulluk olduğunu savunurken, Bakan Mahinur Özdemir Göktaş'tan dikkat çeken bir yanıt geldi: "Mevzu sadece ekonomik değil!"
Doğurganlık Tartışması Meclis'i Sarsıyor
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bütçe görüşmeleri, Türkiye'deki düşen doğurganlık oranı üzerinden sert tartışmalara sahne oldu. Milletvekilleri, ekonomik zorlukların ailelerin çocuk sahibi olma kararını olumsuz etkilediğini vurgularken, Bakan Göktaş'ın açıklamaları tartışmayı daha da alevlendirdi.
Bakan Göktaş, eleştirilere şu sözlerle yanıt verdi: "Yok yoksulluk, yok bilmem ne... Bu pencereden bakarsak bu işlerde ilerleyemeyiz." Göktaş, doğurganlığın Türkiye'nin beka meselesi olduğunu vurgulayarak, hanelerin yüzde 50'sinde çocuk olmadığını ve önümüzdeki 5 yılda ilkokul çağındaki çocuk sayısının 900 bin azalacağını belirtti. Bu durumun temelinde ise aile kurumunun zayıflaması olduğunu savundu.
Muhalefetten Sert Eleştiriler
CHP'li Serkan Sarı, "Asıl mesele maddi imkansızlıklar, millet çocuğuna bakamıyor. Aileleri getirdiğiniz duruma bakın. Nüfusu artan bir ülkedeki artışı durduran sizsiniz. Genç Türkiye'yi yaşlanan bir ülkeye çevirdiniz" diyerek hükümete yüklendi. CHP'li Veli Ağbaba ise "Siz neslimizi yok ediyorsunuz. CHP'yi yok etmeye ayıracağınız zamanı bu işe ayırın. Millet çocuk bezini bıraktı, önlüğe döndü, önlüğe!" şeklinde konuştu. TİP'li Sera Kadıgil de ekonomik belirsizliğin doğurganlık oranını etkilediğini belirterek, "Bu ülkede gelecek göremiyorlar, onun için çocuk yapmıyor olabilirler mi?" sorusunu yöneltti.
Türkiye'de Doğurganlık Oranları Alarm Veriyor
Türkiye'de doğurganlık oranları son yıllarda ciddi bir düşüş gösteriyor. Bu durum, demografik yapının yaşlanmasına ve uzun vadede iş gücü açığına yol açabileceği endişelerini beraberinde getiriyor. Uzmanlar, düşüşün nedenleri arasında ekonomik faktörlerin yanı sıra, eğitim seviyesinin yükselmesi, kadınların iş hayatına katılımının artması ve kentleşme gibi sosyal değişimlerin de etkili olduğunu belirtiyor.
Doğurganlık oranlarındaki düşüşün önüne geçmek için hükümetin çeşitli politikalar geliştirmesi ve uygulaması gerekiyor. Bu politikalar arasında:
- Ailelere yönelik ekonomik desteklerin artırılması
- Kreş ve çocuk bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması
- Kadınların iş hayatı ile aile hayatını dengelemesine yardımcı olacak düzenlemeler yapılması
- Doğurganlık konusunda farkındalık yaratılması
Bu politikaların başarılı olabilmesi için, toplumun tüm kesimlerinin desteği ve işbirliği gerekiyor.
Tartışmaların odağında olan doğurganlık oranındaki düşüş, Türkiye'nin geleceği için önemli bir sorun teşkil ediyor. Hükümetin bu soruna çözüm bulmak için atacağı adımlar, ülkenin demografik yapısını ve ekonomik geleceğini doğrudan etkileyecek. Bu nedenle, konunun tüm boyutlarıyla ele alınması ve kalıcı çözümler üretilmesi büyük önem taşıyor.










