14 Mayıs 2025 Çarşamba

Deprem Kahini mi? Uzmanlardan Şarlatanlık İddiası!

Tartışmaların odağındaki isim Ali Rıza Demircan, Mirat Haber'deki yazısıyla gündeme bomba gibi düştü. Demircan, tıp ve deprem gibi alanlarda kesin ifadeler kullanan uzmanları "şarlatan" olarak nitelendirdi. Peki, bu çarpıcı iddiaların ardında yatan sebepler neler? İşte detaylar...

Bilim mi, İnanç mı?

Ali Rıza Demircan, yazısında Kur'an'ı referans alarak, Allah'ın sözünün tartışılmaz doğruluğuna vurgu yapıyor. Ancak Demircan'a göre, Kur'an'ı doğru anlamak da büyük önem taşıyor. Buradan hareketle, bilimsel konularda kesin hükümler vermenin ne kadar doğru olduğu sorusunu gündeme getiriyor. Özellikle deprem gibi öngörülmesi güç olaylar hakkında kesin konuşan uzmanların, kamuoyunu yanıltabileceğini ve gereksiz paniğe yol açabileceğini savunuyor.

Demircan'ın yazısında dikkat çeken ifadelerden bazıları şunlar:

  • "Kur’an söz ve mâna olarak Allah’ın Kitabıdır."
  • "Şanı yüce olan Allah yanılmazdır."
  • "Onun sözü olan Kur’ân da hakikatin ta kendisidir."
  • "Ancak Kur’ân’ı da doğru anlamak lazımdır."

Deprem Tahminleri ve Belirsizlik

Deprem, insanlık tarihinin en yıkıcı doğal afetlerinden biri olmuştur. Ne yazık ki, günümüz teknolojisiyle bile depremleri önceden kesin olarak tahmin etmek mümkün değil. Bu durum, deprem uzmanlarının işini oldukça zorlaştırıyor. Uzmanlar, ellerindeki verileri değerlendirerek riskli bölgeleri belirlemeye ve alınması gereken önlemleri açıklamaya çalışıyor. Ancak, bu tahminlerin kesinlik taşımaması, kamuoyunda belirsizlik ve endişe yaratabiliyor.

Ali Rıza Demircan'ın "şarlatanlık" suçlaması, bu belirsizlik ortamında daha da anlam kazanıyor. Demircan, kesin konuşan uzmanların, bilimsel sınırları aşarak kamuoyunu yanlış yönlendirdiğini iddia ediyor. Bu durumun, insanların bilime olan güvenini zedeleyebileceği ve daha büyük sorunlara yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Ali Rıza Demircan'ın bu çarpıcı iddiaları, bilim ve inanç arasındaki ilişkiyi yeniden gündeme getiriyor. Kesinlik ve belirsizlik kavramları üzerinden yürütülen bu tartışma, uzun süre daha devam edecek gibi görünüyor. Unutulmamalıdır ki, bilimsel bilgi sürekli gelişen ve değişen bir süreçtir. Bu nedenle, kesinlikten ziyade olasılıklar ve riskler üzerinden konuşmak, hem kamuoyunu doğru bilgilendirmek hem de bilime olan güveni korumak açısından daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

İlgili Haberler