İstanbul'da meydana gelen 6.2 ve 5.9 şiddetindeki depremler, Marmara Bölgesi'nde büyük bir endişe yarattı. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, depremle ilgili yaptığı açıklamalarla dikkat çekti. Sözbilir'in "Ucuz kurtulduk!" şeklindeki ifadesi, kamuoyunda farklı yorumlara neden oldu. Peki, bu deprem ne anlama geliyor ve İstanbul için gerçek risk ne?

İstanbul Depremi: Beklenen Büyük Depremin Habercisi mi?

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Marmara Denizi'nde meydana gelen depremlerin beklenen büyük İstanbul depreminin habercisi olup olmadığı konusunda net bir yanıt vermekten kaçındı. Ancak, Sözbilir, bölgedeki fay hatlarının hareketliliğine dikkat çekerek, İstanbul'un deprem riskinin her zaman yüksek olduğunu vurguladı. "Bu deprem, bize deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı. İstanbul'da yaşayan herkesin depreme hazırlıklı olması gerekiyor," dedi.

Prof. Sözbilir'den Kritik Uyarılar

Prof. Dr. Hasan Sözbilir'in açıklamalarından öne çıkan bazı önemli noktalar şunlar:

• Binaların Depreme Dayanıklılığı: İstanbul'daki binaların büyük bir kısmının depreme karşı yeterince dayanıklı olmadığına dikkat çekti. Özellikle eski ve kaçak yapıların büyük risk taşıdığını belirtti.
• Deprem Bilinci: Halkın deprem konusunda bilinçlendirilmesinin ve düzenli olarak deprem tatbikatları yapılmasının önemini vurguladı.
• Acil Durum Planları: Her ailenin bir acil durum planı olması ve deprem çantası hazırlaması gerektiğini söyledi.
• Yetkililerin Sorumluluğu: Yerel yönetimlerin ve merkezi hükümetin deprem riskini azaltmak için daha fazla çaba göstermesi gerektiğini ifade etti.

Deprem Gerçeğiyle Yüzleşmek

Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek zorunda. İstanbul gibi büyük ve kalabalık şehirlerde deprem riski daha da yüksek. Bu nedenle, bireysel ve toplumsal olarak depreme hazırlıklı olmak, olası bir felaketin etkilerini en aza indirmek için hayati önem taşıyor. Deprem anında nasıl davranılması gerektiği, güvenli toplanma alanları, acil durum iletişim bilgileri gibi konularda bilgi sahibi olmak, hayat kurtarabilir.

İstanbul'da meydana gelen bu depremler, bize deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Prof. Dr. Hasan Sözbilir'in uyarıları dikkate alınarak, bireysel ve toplumsal olarak depreme hazırlık çalışmalarına hız verilmesi gerekiyor. Unutmayalım ki, deprem öldürmez, bina öldürür! Bu nedenle, binalarımızın depreme dayanıklılığını kontrol ettirmek ve gerekli önlemleri almak, hepimizin sorumluluğundadır.