Son zamanlarda yetişkinlerde de oyun bağımlılığının artması dikkat çekiyor. Iğdır Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sait Yıldırım, oyunlardaki gerçeklik algısının bu bağımlılıklarda önemli bir etken olduğunu belirtiyor. Peki, yetişkinleri oyunlara bu kadar çeken ne?
Oyunlardaki Gerçeklik Algısı Bağımlılığı Tetikliyor
Doç. Dr. Sait Yıldırım, oyunlardaki gerçeklik algısının yetişkinleri nasıl etkilediğini şu sözlerle açıklıyor: "Özellikle küresel krizler ve toplumsal problemlerin oyunlara dahil olması, insanların sorumluluk algısının da oyun temelli sembollerle gerçekleştiğini gösteriyor. Bu açıdan oyun bağımlılığının sadece çocuklarda değil, genç ve yetişkinlerde de yaygınlık kazandığını gözlemliyoruz."
Yıldırım'ın araştırması, oyun dünyasının yetişkinlerin yaşamlarına ne kadar derinlemesine nüfuz ettiğini gözler önüne seriyor. Oyunlar, sadece eğlence aracı olmaktan çıkıp, sorumluluk alma ve problem çözme mekanizmalarının bir parçası haline geliyor.
Hangi Tür Oyunlar Daha Çok Bağımlılık Yapıyor?
Doç. Dr. Yıldırım, yeni çıkan 748 oyunu inceleyerek çarpıcı sonuçlara ulaştı. Oyunlar içerisinde savaş ve dövüş konulu olanların yüzde 14, strateji, macera ve sorumluluk odaklı olanların ise yüzde 37'lerde olduğunu belirledi. Bu veriler, oyun üretimi ve tercihlerinde günlük yaşam alanı, eylem ve sorumluluklarına dair içeriklerin arttığını gösteriyor.
Oyunların içeriklerinin çeşitlenmesi ve gerçek hayata daha yakın temalar işlemesi, yetişkinlerin bu dünyaya daha fazla dahil olmasına neden oluyor. Özellikle strateji ve macera türündeki oyunlar, yetişkinlerin problem çözme yeteneklerini kullanmalarına ve kendilerini daha yetkin hissetmelerine olanak tanıyor.
Oyun Bağımlılığının Toplumsal Yansımaları
Oyun bağımlılığı, sadece bireysel bir sorun olmaktan öte, toplumsal bir sorun haline gelmeye başlıyor. Özellikle küresel krizler ve toplumsal problemlerin oyunlara dahil olması, insanların gerçek hayattaki sorumluluklarından kaçarak oyun dünyasına sığınmasına neden oluyor. Bu durum, bireylerin sosyal ilişkilerini zayıflatabilir, iş hayatında performans düşüklüğüne yol açabilir ve psikolojik sorunlara davetiye çıkarabilir.
Oyun bağımlılığının önüne geçmek için, öncelikle bu sorunun farkında olmak ve gerekli önlemleri almak gerekiyor. Ailelerin, çocuklarının ve kendilerinin oyun oynama sürelerini kontrol etmeleri, sosyal aktivitelere daha fazla zaman ayırmaları ve gerektiğinde uzman desteği almaları büyük önem taşıyor.
Unutulmamalıdır ki, oyunlar eğlenceli bir aktivite olabilir, ancak hayatın gerçeklerini ve sorumluluklarını unutmamak gerekiyor. Dengeyi korumak, sağlıklı bir yaşam sürdürmenin anahtarıdır.