
Tanju Özcan'dan Şok Sözler: İnce'ye İmza İddiası Ortalığı Yaktı!
CHP'de sular durulmuyor! Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun kurultay zaferlerine şaibe iması yaparken, kendisiyle ilgili ortaya atılan bir iddia ortalığı karıştırdı. Özcan, Muharrem İnce'ye imza verip sonra çektiği yönündeki suçlamalara sert tepki gösterdi.
Kılıçdaroğlu'nun Kurultay Zaferleri Tartışma Yarattı
CHP'nin son kurultayının iptali gündemdeyken, Tanju Özcan'dan flaş bir çıkış geldi. Özcan, Kılıçdaroğlu'nun 2014 ve 2018'deki kurultay zaferlerinin şaibeli olduğunu iddia etti. Özcan, "Sayın Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce aday iken 2014 kurultay sürecinde 1100 imza ile girip, nasıl 740 oy aldınız? 2018 yılında 31 imzayı nasıl geriye çektirdiniz?" sorularını yöneltti.
Özcan, kurultaylar öncesinde delegelerin baskı altında tutulduğunu da öne sürerek, "Kurultaylar öncesi kaç delegenin yakını işten çıkartılır tehdidi aldı? Hangi Belediyelere kaç kişi alındı?" diye sordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'nu eleştirirken şaibeli demediğini, çünkü onu geri istediğini savundu.
"İspat Etsin Kafama Sıkarım!"
Gazeteci Erdem Atay'ın, Tanju Özcan'ın geçmişte Muharrem İnce'ye imza verdiği ancak sonra geri çektiği iddiasını gündeme getirmesi üzerine ortalık iyice karıştı. Atay, "Tanju Özcan, Muharrem İnce başkan olsun diye imza verenlerden birisi. Peki sonradan imzayı çekenlerden birisi mi evet. Şimdi soruyorum, Tanju Özcan sen niye imzanı geri çektin?" diye sordu.
Bu iddialara çok sinirlenen Tanju Özcan, sosyal medya hesabından sert bir yanıt verdi: "Yeni gördüm büyük yalan! İmzaları ben götürdüm! İspat etsin kafama sıkarım". Bu sözler, siyaset gündemine bomba gibi düştü.
Siyasi Etkileri Ne Olacak?
Tanju Özcan'ın bu sert çıkışı ve Muharrem İnce'ye imza verme iddiasına yönelik tepkisi, CHP içinde yeni bir tartışma başlattı. Özcan'ın Kılıçdaroğlu'nun kurultay zaferlerine yönelik şaibe iddiaları da partide yankı uyandırdı. Bu gelişmelerin, CHP'nin geleceği ve iç dinamikleri üzerinde nasıl bir etki yaratacağı merakla bekleniyor.
Bu olay, Türk siyasetinde sıkça görülen ani çıkışlar ve sert polemiklerin bir örneği olarak kayıtlara geçti. Siyasi arenada tansiyonun her zaman yüksek olduğu ve beklenmedik gelişmelerin yaşanabileceği bir kez daha gözler önüne serildi.