PKK'nın feshi gündeme geldiğinde, örgüt kadrolarının geleceği büyük bir merak konusu haline geliyor. Peki, bu olası senaryoda örgüt liderleri ve militanları nelerle karşılaşacak? İşte Medyaradar analisti Atilla Akar'ın ironik bir üslupla kaleme aldığı, PKK'nın olası feshi sonrası kadroların akıbetine dair dikkat çekici analizler.
PKK'nın Feshi: Bir Şirket Tasfiyesi mi?
Bir şirketin feshi kolaydır; tazminatlar ödenir, teşekkürler sunulur ve süreç tamamlanır. Ancak, söz konusu bir terör örgütü ve teröristlerden oluşan kadroları olduğunda durum karmaşıklaşıyor. Bir teröristin bonservisine ne yazılabilir ki? "Çok başarılı teröristtir, çok iyi bomba patlatır" gibi ifadeler kullanılamayacağına göre, PKK'nın feshi nasıl bir süreç olacak?
Atilla Akar, PKK ve yan örgütlenmelerinin dönüşüm geçirmeyeceğine ve terör kartını bırakmayacağına inanıyor. Ancak, varsayımsal bir senaryo üzerinden giderek, PKK'nın kendini feshetmesi durumunda yaşanabilecekleri değerlendiriyor. Yıllardır dağlarda çatışan, ömrünün büyük bir bölümünü Beka Vadisi veya Kandil'de geçiren lider kadrolar ve gençlikleri dağlarda, mağaralarda geçen militanlar şimdi ne yapacak?
Militanlar Ne Yapacak?
Akar, "Şimdi bu adamlar tasfiye olacaklarına göre ne yer ne içerler, nasıl geçinirler? Yazık değil mi onlara?" diyerek, militanların geleceği konusundaki endişelerini dile getiriyor. Terör örgütlerinin bir SGK'sı olmadığı için, yıllarca çatışan militanların emekli olma gibi bir şansı da bulunmuyor. Askeri sistemde karavana usulü beslenen bu kişilerin karınları nasıl doyacak?
PKK'nın homojen bir yapı olmadığına dikkat çeken Akar, örgütün katı bir hiyerarşiye sahip olduğunu belirtiyor. En tepede "Serok Apo" (Abdullah Öcalan), ardından yönetim kurulu (Murat Karayılan, Cemil Bayık, Duran Kalkan, Ali Haydar Kaytan, vb.), Avrupa ve Suriye kolları, orta kademe yöneticiler ve en altta ise eylemlere gönderilen militanlar yer alıyor. Her birinin akıbeti, konumuna ve seviyesine göre farklılık gösterecek.
Kadroların Olası Akıbeti: Senaryolar
- Abdullah Öcalan: Güvenlik gerekçesiyle İmralı'dan çıkmak istemediği ve ziyaretçi kabul edebileceği söyleniyor. Ancak, Akar, Öcalan'ın yüksek korumalı bir eve taşınabileceğini veya Barzani himayesinde Kuzey Irak'a gidebileceğini düşünüyor.
- Kandil Şefleri: Bazılarının Avrupa'ya gönderileceği, bazılarının ise orada kalacağı iddia ediliyor. Ancak, Akar, bu kişilerin yıllardır Kandil'de yaşadıkları için Avrupa'da uyum sorunları yaşayabileceğini ve Ortadoğu coğrafyasında kalmayı tercih edebileceklerini belirtiyor.
- Avrupa Şefleri: Batılı hayat tarzına uyum sağlamış durumdalar ve narko-terörden nemalanıyorlar. Onlar için herhangi bir sıkıntı öngörülmüyor.
- Sıradan Militanlar: En kalabalık ve genç grupturlar. Bir kısmı DEM'li belediyelerde istihdam edilebilir, bazı devlet kurumlarında iş verilebilir veya devlet tarafından yardım adı altında bankamatik kartları verilebilir. Ancak, en sakıncalı durum, bu kişilerin mafyatik yapılar oluşturarak yeni bir kriminal süreci başlatmalarıdır.
- Kadın Militanlar: Akar'a göre en ürkütücü olan grup. Şehirlerde "Jin, Jiyan, Azadî" sloganları atarak kadın-erkek düşmanlığı yaratabilirler.
Sonuç olarak, PKK'nın olası feshi sonrası kadroların akıbeti belirsizliğini koruyor. Her bir kadronun geleceği, örgütün fesih sürecinin nasıl yönetileceğine ve devletin bu kişilere yönelik politikalarına bağlı olacak. Ancak, en büyük risk, örgütten ayrılan kişilerin suç örgütlerine karışarak yeni bir güvenlik sorununa yol açmalarıdır. Bu nedenle, devletin bu kişilere yönelik rehabilitasyon ve topluma kazandırma programları uygulaması büyük önem taşıyor.