Adana Feke Adliyesi'nde görev yapan bir mübaşirin sahte diploma ile hukuk fakültesi mezunu olduğu iddiası gündeme bomba gibi düştü. Münir Gözübenli isimli mübaşirin, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden sahte kayıtlarla mezun olduğu ve bu durumu e-devlet üzerinden defalarca sorguladığı belirtildi.

Sahte Diploma Skandalı Nasıl Ortaya Çıktı?

Türkiye genelinde üniversite sistemlerini ve kamu kurumlarını hedef alan sahte diploma soruşturmaları devam ederken, bu olay da dikkatleri üzerine çekti. İddiaya göre, Münir Gözübenli, adliyedeki kalem müdürünü dolandırdıktan sonra sahte kayıtlarla Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu oldu. Gözübenli'nin ifadesinde, "E-devletten kaldırttım, bu yüzden kimseden şikayetçi olmadım" dediği belirtildi. Ancak, mezuniyet belgesini düzenli olarak sorguladığı ortaya çıktı.

Dolandırıcılık ve Sahtecilik İddiaları

Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın iddianamesine göre, Münir Gözübenli, daha önce de "Resmi Belgede Sahtecilik" suçundan hüküm giymiş. İfadesinde, 2003 yılında devlet memuru olarak göreve başladığını ve Feke Adliyesi'nde kalem müdürünün yerine imza atarak bankadan kredi çektiğini kabul etti. Cezaevinden çıktıktan sonra sigorta ve hukuk danışmanlığı yaptığını belirten Gözübenli, internet üzerinden tanıştığı bir kurum aracılığıyla Gazi Üniversitesi mezuniyet belgesi oluşturulduğunu iddia etti.

Gözübenli'nin e-devlet üzerinden yaptığı sorgulamalar ise dikkat çekici. Kimlik bilgileri ve öğrenci numaraları üzerinde değişiklikler yapılarak Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezuniyeti oluşturulduğu ve bu kayıtların YÖKSİS'e girildiği tespit edildi. Gözübenli'nin düzenli olarak "YÖK Mezun Belgesi Sorgulama, Transkript Belgesi Sorgulama, Öğrenci Belgesi Sorgulama" gibi işlemler yaptığı belirlendi.

Ayyıldız Sürücü Kursu yetkilisi Tayfur Toker ise, Münir Gözübenli'nin kendisine hukuk danışmanlığı yaptığını ifade etti. Toker, Gözübenli'ye avukat bulması için 50.000 TL para gönderdiğini ancak parayı geri alamadığını söyledi.

Sahte Diploma Soruşturmasının Etkileri

Bu olay, Türkiye'deki sahte diploma sorununa dikkat çekiyor. Üniversite sistemlerinin ve kamu kurumlarının e-imza altyapısının güvenliği konusunda soru işaretleri oluşturuyor. Sahte diploma soruşturmalarının artmasıyla birlikte, bu tür olayların önüne geçilmesi için daha sıkı önlemler alınması gerektiği vurgulanıyor.

Bu skandal, sahte diplomaların sadece bireysel değil, toplumsal düzeyde de ciddi sonuçlara yol açabileceğini gösteriyor. Hukuk gibi önemli bir alanda sahte diploma ile mezun olan bir kişinin, adaleti yanıltabileceği ve toplumun güvenini sarsabileceği unutulmamalıdır. Yetkililerin bu tür olayların üzerine titizlikle gitmesi ve sorumluları cezalandırması, adaletin sağlanması ve toplumun güveninin korunması açısından büyük önem taşıyor.