Türkiye genelinde art arda yaşanan depremler ve özellikle İstanbul'da hissedilen son sarsıntılar, gözleri yeniden olası Marmara depremine çevirdi. Yer bilimci Prof. Dr. Osman Bektaş, beklenen İstanbul depremiyle ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Bektaş, fay hattındaki hareketlenmelerin yönü konusunda önemli bir uyarıda bulundu.
"Batıdan Doğuya Kırılıyor" İddiası
Prof. Dr. Osman Bektaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 23 Nisan'da Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin, Marmara Denizi'ndeki fay hattı davranışları hakkındaki genel kanıyı değiştirdiğini belirtti. Bektaş, "23 Nisan Silivri M6,2 depremi hangi tabuları yıkmıştır? Marmara doğudan batıya doğru ilerleyen 1939 Erzincan deprem serisi ve 1999 İzmit depremi nedeniyle batıya doğru kırılmaya devam edeceği görüşü yıkılmıştır. M 6,2 Silivri depremi batıya değil doğuya doğru kırılmıştır. Tıpkı Marmara'daki M 3,5-5,7 depremlerinin kırılma yönlerinin doğuya doğru olması gibi" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, fay hattının hareket yönü konusundaki mevcut bilimsel görüşlere bir meydan okuma niteliği taşıyor.
Bektaş, ayrıca tarihsel ve güncel verilere dayanarak, Marmara Denizi'nde 7.2-7.4 büyüklüğünde bir deprem beklendiği halde, 6.2 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmesinin nedenini de açıkladı. Ona göre, Ana Marmara Fayı'nın çoğu yerinde zayıf kilitlenme olması, bu durumu tetikliyor. Bektaş, "Tarihsel ve güncel verilere göre M 7,2-7,4 deprem beklenen bir yerde M 6,2 depremi gelişmiştir. Çünkü Ana Marmara Fayı çoğu yerde zayıf kilitlenmeyle sürüklenir" dedi.
Büyük İstanbul Depremi Olasılığı Devam Ediyor mu?
Prof. Dr. Osman Bektaş, sosyal medya üzerinden kendisine yöneltilen "Büyük deprem olasılığı bitti mi?" sorusuna da yanıt verdi. Bektaş, "Merkezi Marmara'nın kırılmayan yerleri 7 den küçük deprem üretebilir. Özetle Fay güçlü kabuğu uzun zaman aralığında büyük depremle, zayıf kabuğu ise daha kısa zaman aralıklarıyla orta büyüklükte depremle batıdan doğuya kırıyor" şeklinde konuştu. Bu açıklama, Marmara bölgesinde deprem riskinin hala devam ettiğini gösteriyor.
Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından birinde yer alıyor. Bu nedenle, deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek ve gerekli önlemleri almak hayati önem taşıyor. Uzmanların uyarılarını dikkate alarak, binaların depreme dayanıklılığını kontrol ettirmek, deprem çantası hazırlamak ve deprem anında yapılması gerekenleri öğrenmek, olası bir felaketin etkilerini en aza indirmek için yapılması gerekenler arasında.
Prof. Dr. Osman Bektaş'ın açıklamaları, İstanbul ve çevresinde yaşayanlar için önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Marmara Denizi'ndeki fay hattının karmaşık yapısı ve olası hareketleri hakkında daha fazla araştırma yapılması ve kamuoyunun bilinçlendirilmesi gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, depreme dayanıksız yapılar öldürür.
