İsrail, son günlerde siber saldırı dalgasıyla karşı karşıya. İran'a yönelik hava saldırısı iddialarının ardından, ülkeye yönelik siber saldırılarda %700'lük bir artış yaşandı. Bu durum, siber güvenlik uzmanlarını alarma geçirirken, olası bir siber savaşın fitilini ateşleyebileceği endişelerini de beraberinde getirdi.

Siber Saldırıların Hedefleri ve Etkileri

Siber güvenlik firması Radware'in açıklamasına göre, saldırılar özellikle İsrail altyapısını hedef alıyor. Bu saldırılar arasında DDoS saldırıları, kritik altyapıya sızma girişimleri, veri hırsızlığı ve kötü amaçlı yazılım dağıtım kampanyaları yer alıyor. Saldırıların hedefinde hükümet web siteleri, finans kurumları, telekomünikasyon şirketleri ve kritik altyapılar bulunuyor.

• DDoS saldırıları: Web sitelerine erişimi engelleyerek hizmet dışı bırakmayı amaçlar.
• Sızma girişimleri: Hassas verilere ulaşmak ve sistemlere zarar vermek için yapılır.
• Veri hırsızlığı: Gizli bilgilerin ele geçirilmesiyle sonuçlanır.
• Kötü amaçlı yazılım: Sistemlere bulaşarak veri kaybına veya işlev bozukluğuna neden olabilir.

Radware Siber Tehdit İstihbaratı Başkan Yardımcısı Ron Meyran, "Sadece iki gün içinde kötü niyetli faaliyetlerdeki %700'lük artış, İran devlet aktörleri ve İran yanlısı hacker gruplarının siber misilleme operasyonlarından kaynaklanıyor" dedi.

Saldırıların Arkasında Kim Var?

Siber güvenlik uzmanları, saldırıların arkasında İran bağlantılı hacker gruplarının olduğunu düşünüyor. Radware, saldırılardaki artışın, İsrail'in İran'a yönelik saldırı haberlerinin kamuoyuna yansımasından kısa bir süre sonra gerçekleştiğini belirtiyor. Ayrıca, İran'a bağlı tehdit aktörlerinin kamuya açık ve özel Telegram kanallarındaki faaliyetlerinde de artış gözlemlendiği ifade ediliyor.

Uzmanlar, İran devlet destekli siber grupların altyapı ve psikolojik etkiyi bozmaya yönelik operasyonlarını yoğunlaştırmasının beklendiğini vurguluyor. Bu durum, İsrail'in siber savunma sistemlerini daha da güçlendirmesi gerektiği anlamına geliyor.

Siber Savaşın Geleceği

İsrail'e yönelik siber saldırılardaki artış, modern savaşların sadece fiziksel değil, aynı zamanda sanal dünyada da yaşandığını gösteriyor. Siber saldırılar, bir ülkenin altyapısını felç edebilir, ekonomik kayıplara neden olabilir ve toplumda panik yaratabilir. Bu nedenle, siber güvenlik, ulusal güvenlik politikalarının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

Ülkelerin siber savunma sistemlerine yatırım yapması, siber saldırılara karşı hazırlıklı olması ve uluslararası işbirliği yapması büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, siber savaşların yıkıcı etkileriyle karşı karşıya kalınabilir.

İsrail'e yönelik bu son siber saldırı dalgası, siber güvenliğin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Ülkelerin ve kurumların siber tehditlere karşı sürekli tetikte olması ve gerekli önlemleri alması gerekiyor. Aksi takdirde, siber saldırıların sonuçları çok ağır olabilir.