İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yolsuzluk iddialarıyla başlatılan soruşturmada yeni bir aşamaya geçildi. Dördüncü dalga operasyon kapsamında gözaltına alınan 45 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Soruşturma, İSTAÇ, KİPTAŞ ve Yol Bakım Daire Başkanlığı'ndaki usulsüzlük iddialarına odaklanıyor.

Soruşturmanın Detayları ve Gözaltılar

Soruşturma kapsamında KİPTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kurt, İSTAÇ Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Gökmen Togay, İBB Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanı Seyfullah Demirel, İBB Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu, Ekrem İmamoğlu'nun koruma müdürü Mustafa Akın, İBB Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Yavuz Saltık, Yapı Merkez İnşaat sahipleri Mustafa Başar Arıoğlu, Erdem Arıoğlu ile Özge Arıoğlu'nun da aralarında bulunduğu 45 kişi hakkında gözaltı kararı verilmişti. Şüpheliler, emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Gözaltına alınan isimler arasında dikkat çekenlerden biri olan İBB Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu'nun emniyetteki ifadesi de ortaya çıktı. Kasapoğlu'na, Ekrem İmamoğlu'nun ele geçirilen telefonu ile ilgili sorular soruldu. Kasapoğlu, “İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun çok uzun yıllar kartvizitinde yer alan bir telefon numarasını kullandığı bir telefon olarak hatırlamaktayım. Ancak bahse konu telefon numarasının çok sayıda kişi tarafından bilinmesi ve bir zaman sonra İBB'nin ilgili kurumlarının ilgilenmesi gereken sorunlar için bile aranır hale gelmesi, hatta İBB'nin çözüm masası gibi konumlanan ve yoğun bir hale gelen telefon olması sebebiyle, yaklaşık 2 yıl önce bahse konu telefon numarasını yönlendirme yapılarak Özel Kalem Müdürlüğü sekretaryasında bulunan sabit hatlara yönlendirdik” şeklinde konuştu.

Kasapoğlu'nun İfadesi ve Telefon Detayı

Kasapoğlu ifadesinin devamında, şunları kaydetti: “Bu kadar anonim bir cihaz ve hattın yapılacak teknik incelemede yönlendirilmiş olduğu ve hattın kapatılmış olduğu tarihler ve tüm verilerde tespit edilebilir. Ben bahse konu telefonu İBB Başkanımızın kullandığını hatırlamıyorum ve kendisinde bu cihazı görmedim. Bahse konu telefona takılı vaziyette olan hattı uzun bir süre önce kullanıma kapatıldığını biliyorum. Şu anda SIM kartının nerede olduğu hakkında bir fikrim yoktur. Bahse konu telefonun birçok çalışan tarafından kullanıldığından şifresiz olarak kullanıldığını hatırlıyorum, dolayısıyla şifresi hakkında fikrim yoktur. Bahse konu ifadede 'Burcu Hanım' olarak adlandırılan şahsın İBB'nin resmi çalışanı Özel Kalem Müdürlüğü sekretaryasından sorumlu çalışma arkadaşım Burcu Ciner Şimşek olduğunu düşünüyorum. İBB'de genellikle kullanım süresi dolan teknolojik cihazların ilgili birim olan Bilgi İşlem Daire Başkanlığı'na teslim edilmesi yönünde genel bir uygulama vardır. Çalışma arkadaşlarım da bu refleksle telefonu Bilgi İşlem Daire Başkanlığı'na teslim etmiş olabilirler, ancak benim bu telefonu ifadede iddia edilen 19 Mart günü, hakkında herhangi bir talimatım olmamıştır. İlgili kurumun telefon hakkında nasıl bir işlem gerçekleştirdiğini bilmiyorum, zaten benim görev alanımda değil. Bahse konu telefonun İBB'ye ait demirbaş bir telefon olup olmadığını bilmiyorum, kaldı ki bu konuyla ilgili kontrolleri yapması gereken kişi ben değilim."

Yolsuzluk İddialarının Boyutu

İBB'ye yönelik bu operasyon, belediye bünyesindeki farklı dairelerdeki usulsüzlük iddialarını mercek altına alıyor. Özellikle İSTAÇ, KİPTAŞ ve Yol Bakım Daire Başkanlığı'ndaki şüpheli işlemler, soruşturmanın odak noktasını oluşturuyor. Bu iddiaların aydınlatılması, İBB'nin geleceği ve kamuoyu nezdindeki imajı açısından büyük önem taşıyor. Soruşturmanın derinleşmesiyle birlikte yeni gelişmelerin yaşanması bekleniyor.