Son günlerde adliyelerde yaşanan skandallara bir yenisi daha eklendi. İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde görevli bir icra müdür yardımcısının, mahkeme kararı olmadan bir dosyadaki hacizleri kaldırması büyük bir skandala yol açtı. Haczi kaldırılan bir araç kısa sürede elden çıkarılırken, diğer malların satışı son anda engellendi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Haciz Nasıl Kaldırıldı?

MedyaRadar'dan Ercan Öztürk'ün haberine göre, Bursa'da yaşayan bir iş insanı, alacakları nedeniyle Şişli'deki Halk Eczanesi'nde haciz işlemleri başlattı. Eczaneye ait 50 koli ilaca el konulduktan sonra, eczane sahibi Hanife Sema Reyhan'ın Levent'teki değerli daireleri ve araçları için de haciz kararı alındı.

Dava süreci devam ederken, Hanife Sema Reyhan'ın avukatı Ahmet Ökten, İstanbul 13. İcra Dairesi'ne başvurarak, duruşma tutanağında hacizlerin kaldırılmasına dair bir karar varmış gibi göstererek mallar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını talep etti. İddiaya göre, İcra Müdür Yardımcısı Hülya Orhan, avukatın yönlendirmesiyle yapılan bu başvuru üzerine, iki daire ve iki araç üzerindeki hacizleri kaldırdı.

Haczi kalkan ve piyasa değeri yüksek olan lüks araç kısa sürede satıldı. Diğer araç ve evlerin satışı ise davacının şikayeti üzerine son anda engellendi ve mallara yeniden haciz konuldu.

Skandal Nasıl Ortaya Çıktı?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sunulan bir dilekçe ile skandalın detayları ortaya çıktı. Dilekçede, borçlu avukatının hacizlerin kaldırılmasına dair bir mahkeme kararı olmamasına rağmen neden böyle bir talepte bulunduğu, bu durumun icra müdürünün yönlendirmesiyle mi yapıldığı gibi sorular soruldu. Ayrıca, İcra Müdür Yardımcısı Hülya Orhan'ın neden hacizleri kaldırdığı, daha önce de benzer durumlar yaşanıp yaşanmadığı araştırılması talep edildi.

Dilekçede ayrıca, İcra Müdürü Ünal Kurşun ve İcra Müdür Yardımcısı Hülya Orhan'ın HTS kayıtlarının incelenmesi, kendilerinin ve birinci derece yakınlarının banka hesaplarının araştırılması istendi.

Bursa'da yaşayan iş insanının şikayeti üzerine İstanbul 13. İcra Dairesi, duruşma tutanağında hacizlerin kaldırılmasına yönelik bir hüküm bulunmadığını, bu nedenle hacizlerin kaldırılmasının usulsüz olduğunu belirterek mallara yeniden haciz kararı verdi.

Skandalın Etkileri Ne Olacak?

Çağlayan Adliyesi'nde yaşanan bu haciz skandalı, yargıya olan güveni zedeledi. Olayla ilgili başlatılan soruşturmanın sonucunda, sorumluların cezalandırılması ve benzer olayların önüne geçilmesi bekleniyor. Bu tür olayların tekrarlanmaması için adliyelerde daha sıkı denetimlerin yapılması ve şeffaflığın artırılması büyük önem taşıyor. Hukukun üstünlüğünün sağlanması ve adaletin tecelli etmesi için bu tür skandalların üzerine kararlılıkla gidilmesi gerekiyor.